Bir zamanlar yani babamın çocukluğunda, 1966 yılından bahsediyorum, Almanya da Türkçe Televizyon yokmuş. Köln Radyosu haftada bir kere bir saatliğine Ankara'dan yayın yaparmış. Türk Sanat Müziği dinlerlermis. Köln radyosunun yaptığı bir çekilişte kazandığı almanca kitaplar ile almancayı öğrenmiş. Orta okula yazılmış babam. Almanya'ya geldiğinde dokuz yaşındaymış.
Neyse türk televizyonlarının olmadığını bende hatırlıyorum. Bir tek TRT vardı. Oda almanların ZDF ve ARD kanalı gibi yayımlanıyordu burada.
Babam anlatıyor. Postaneye gidiyorlarmış. Telefon baglatiyorlarmis ki TÜrkiye ile konusabilsinler. Bazen saatlerce bekliyorlarmış hatların açılması için. Hey gidi günler hey.
Şimdi evde telefon var ve Türkiye'yi aramak bedava. Gerçi Türkiye de herkes sosyete anam. Kimsenin evinde telefon kalmamış. Ev numaranızı verin diyorum ay bizim evde telefon yok, hepimizin cep telefonu var diyorlar.
İyi de hoşta canım benim, buradan cep telefonlarını aramak iki kat yazıyor bana, anlıyor musun sen bunu?
Neyse türk televizyonlarının olmadığını bende hatırlıyorum. Bir tek TRT vardı. Oda almanların ZDF ve ARD kanalı gibi yayımlanıyordu burada.
Babam anlatıyor. Postaneye gidiyorlarmış. Telefon baglatiyorlarmis ki TÜrkiye ile konusabilsinler. Bazen saatlerce bekliyorlarmış hatların açılması için. Hey gidi günler hey.
Şimdi evde telefon var ve Türkiye'yi aramak bedava. Gerçi Türkiye de herkes sosyete anam. Kimsenin evinde telefon kalmamış. Ev numaranızı verin diyorum ay bizim evde telefon yok, hepimizin cep telefonu var diyorlar.
İyi de hoşta canım benim, buradan cep telefonlarını aramak iki kat yazıyor bana, anlıyor musun sen bunu?
Neyse lâfı nereden nereye getirdim. Demem o ki ne Tv vardı, ne de Türk yemekleri. Türkiye ye geldiğimde bakkaldan aldığım Ülker gofretin tadı damağımda kalırdı. Burada yoktu. Devir değişti, teknoloji ilerledi ve artık burada her şey daha kolay.
Türk süpermarketler açıldı bol bol. Bizim ufacık kasaba da bile iki tane var. Biri Kadir amcanın dükkânı, biri de Ali abinin. Genellikle Ali abiye gidiyoruz haftasonları. Salamı çok pahalı satıyor. Kızıyorum Ali abiye vallahi :)
Türk süpermarketler açıldı bol bol. Bizim ufacık kasaba da bile iki tane var. Biri Kadir amcanın dükkânı, biri de Ali abinin. Genellikle Ali abiye gidiyoruz haftasonları. Salamı çok pahalı satıyor. Kızıyorum Ali abiye vallahi :)
Türk marketleri hariç artık alman marketlerinde bile türk ürünleri satılıyor. Bu gün Rewe'ye gitmiştim Ali abiye gitmeden önce. Ömür peynirleri var. Ali abiden ucuz satıyorlar iyi mi? Nereden aldım dersiniz? :))
Siz onu bunu bırakın da Eda yani Balık az önce Tumblr'da bir kilo domatesin yarım bardak bira kadar kalorisi oluduğunu yazmış. Nayır nolamaz Müjgan. Vurun kahpeye. O kilolar hep domatesten.
Iny(A)hu'dan masallar dinlediniz. Esen kalin.
Ama çiğ domates kilo yapmazki diye savunmak geldi içimden :D
YanıtlaSilAy çok güzel anlatıyosunuz ya sakın bırakmayın tamam mı :)
Ay Seyma bende öyle bir savunma yapmak istiyorum ama Eda öyle dedi, ben onun yalancisiyim. O bu aralar asiri kilo verdi. O bilemyeckete benmi bilecegim :D
SilCok seviniyorum bu yorumlara. Tamam yazmaya devam edecegiz.
Yok yok yağsız olduktan sonra korkma domatesten bunu 25 kiloya düşmüş biri olarak söylüyorum :))
SilÖpüyorum çok :*
babamın da zamanında köln radyosunda bol bol türküleri çalarmış :)
YanıtlaSilannemle babam çok anlatırlar o dönemleri, köln radyosunun almanyadaki türkler için büyük bir önemi varmış gerçekten. ben türkiyede ilk çıktığı sıralar nescafe 3ü bir aradayı çok aramıştım almanyada ama hiç bir yerde bulamamıştım, şimdi her şey bol bol var :)
ne güzel yazı olmuş cidden, çok keyif aldım.
ah domatess ben de dikkat edeyim :)
YanıtlaSilGüzel düşünmüşsünüz bloğunuz ömürlü olsun :) 1966 yılları zormuş yafu!
YanıtlaSilİyikide domates sevmiyomuşum ömrümde bitane bile yememişimdir :d
YanıtlaSil