10 Ekim 2014 Cuma

Ahu'nun blog adresi

Dikkat dikkat,
+++ inya severlere bildiri +++
Ahu'nun blog adresi degisti
www.ahukader.de
Bekleriz
Iny(A)hu'dan masallar dinlediniz. Esen kalin.

8 Ağustos 2014 Cuma

Selamlar

Merhaba sevgili Inyahucular.
Bir sorun yüzünden blog adresim degisti. Okuyucu listemde ben sizi görebiliyorum ama siz benim adresim degistigi icin benim yazilarimi göremiyorsunuz. Lütfen okuyucu listenizde güncelleyin de beni o güzel yorumlarinizdan mahkum birakmayin.
Sevgiler.
Ahu Kader
http://karaboncuque.blogspot.com 
Iny(A)hu'dan masallar dinlediniz. Esen kalin.

29 Mayıs 2014 Perşembe

Laser Tag

Bu gün size Lasertag'ten bahsedecegim. Son yillarin furyasi aslinda ama Almanya'ya daha yeni yeni gelmeye basladi. Yada bizim yakinlarimiza yeni geldi diyelim.

Lasertag arkadaslariniz ile oynadiginiz bir oyun. Büyük salonlara kurulan parkurlar sayesinde iki farkli gruba ayriliyorsunuz ve bir savas filminde ki gibi birbirinizi yakalayip vurmaya calisiyorsunuz. Vurma kelimesini özellikle kullanmak istemedikleri icin ingilizce Tag kelimesini yani isaretlemeyi kullaniyorlar bu oyunda.

Oyuna baslarken üzerinize elektronik bir yelek geciriyorsunuz. Belirli bir puaniniz var ve yelegin yaninda da laser isinlari sacan bir oyuncak tabanca.
Oyunda önemli olan elinizde bulunan laser isini sayisi ile karsi takimi isaretlemek. Isaretlendiginiz taktirde puaninizdan 100 puan eksiliyor, isaretlediginiz de 1oo puan kazaniyorsunuz.

Isaretlendiginiz zaman bes saniye icin donuyorsunuz. O sirada ne isaretlene biliyorsunuz ne de isaretleye biliyorsunuz.
20 dakika sürüyor bir oyun. Bir oyun 6-7 Euro arasi. 20 dakika kulaga cok az geliyor belki ama oradan oraya kosturdugunuz parkurkarlarin arkasina saklandiginiz icin iki oyun pespese oynadiktan sonra sirilsiklam cikiyorsunuz salondan. Yaninizda muhakkak tisört götürün. Pazar aksami arkadaslarim ile gitmistim. Yarin da gidecegiz. Gecmis dogum günümü kutlayacagiz cocuk gibi ordan oraya ziplayi birbirimizi isaretleyecegiz.
Ilk oyunda sondan bir önceki, ikinci okuyunda ise sonuncu oldum. Karsi takim tanimadigimiz insanlardan olusuyordu. Babalari ile ogullari. Salonun sahibi "Biriniz isaretlendiginde bes  saniye icin donuyor. Bu arada isaretlenen birinin yanina gidip bes saniyeyi bekleyip hemen yine onu isaretlemeyin. Bu bir haksizlik" dedi. Dedi ki ne dedi. O iki bacaksiz oglan var ya, iste tam da bunu yaptilar benim ile. Gitti puanciklarim.
Ahu Kader

Fotograflar google'den alintidir.
Iny(A)hu'dan masallar dinlediniz. Esen kalin.

14 Mayıs 2014 Çarşamba

Kemer fotoları

Kemere gitti inya fotoğrafsız döndür dertmem kimseye ben. Gerçi Kemer tanıtımı filan olmadı ama olsun. Ordayken çektiğim fotoğrafları koymak istedim en azından. Maksat muhabbet olsun dimi ama :)

Bu fotoğraf çok sevgili sevenlerimin bana bi armağanı ama henüz adını bilmiyorum. Sormadım da bilen varsa bi zahmet söyleyebilir mi?


Benim gibi hayvanlara meraklı bi insan daha var mıdır acaba.


Bambum restaurant. Süper ama servisi felan hep şahane.Gidince oraya da gidin ok mi?


Hasttahane penceresinden


Ağzım boş durmuyordu da. Pörtlek gözleri ben yaptım :=))


Kemer Manzarasııııı :)



Bacağım ilerleyen günlerde tam foto koyucam söz :D



Iny(A)hu'dan masallar dinlediniz. Esen kalin.

6 Mayıs 2014 Salı

Inya'dan Haberler

Dün aksam Inya ile yazistim WhatsApp üzerinden. Kendisi iyi cok sükür. Hastanede ama bir kac güne taburcu olacak. 
Sezayi de gözlerini acmis ama kazanin soku ile daha konusmuyormus. 
Gözlerini acmis ya gerisi gelir dedim Inya'ya.
Dualarinizi eksik etmeyin blogkardesim icin.
Aklim oralarda vallahi.
Sevgiler,
Ahu Kader 
Iny(A)hu'dan masallar dinlediniz. Esen kalin.

2 Mayıs 2014 Cuma

Nasil bilirdiniz?

Bir arkadasim bana gönderdigi kartpostalda Almanya'yi seviyor musun? Türkiye'ye dönmeyi düsünüyor musun? - diye sormustu.
Almanya'yi tabi ki cok seviyorum. Sonucta ben burada dogdum ve burada büyüdüm. Türkiye cocukken alti haftalik yaz tatillerinde geldigim bir memleketten ibaret benim icin.
Akrabalarim var tabiki. Hepsinin yeri farkli. Severim kendilerini. En cokta beni cok güldüren Salim kuzenimi.
En son Erzincan'a gittigimde ki sene 2002'ydi at arabasi ile gezmistik. Bu güzelligi hic unutmam mesela.
Ama ben Türkiye'ye geri dönebilecegimi ayak uydurabilecegimi sanmiyorum.
Almanya gurbetlik, zor belki ama her seyden önce burada insana saygi var. 
Dün bir Mayis olaylari ile ilgili haberleri seyrettim türk kanallarinda. Cok üzücü durumlar.
TOMAsiz bir gün gecirmez oldu insanlarimiz. Gösteri yapma haklari ellerinden aliniyor vs.
Ama gurbetlik ne zaman insana koyuyor biliyor musunuz?
Ne sizi para makinasi sanan akrabalariniz, ne özel günlerinde (evlilik, nisan, söz) haber verme lütfunda bulunmamalari, hic biri üzmüyor insani, aldiginiz bir ölüm haberi kadar.
Sevdiginiz, yilda, bes yilda bir gördügünüz bir insan olsa bile ölüm haberi aldiginizda bir hos oluyor iciniz.
Cenazesi kalkar bu gün yarin cümlesi beliriyor beyninizde.
Bilet almaya kalksaniz yer bulamazsiniz, cenazeyi bekletin diyemezsiniz.
Sonucta yüz yilda bir görüyorsunuzdur bu insani ama ölümü üzer sizi.
Bizim de ancak tabutumuz gider buradan ucak ile. 
Erzincan'da dedemin yanina gömülmek isterdim ben, yer kalmadi simdi oralarda.

Iny(A)hu'dan masallar dinlediniz. Esen kalin.

1 Mayıs 2014 Perşembe

Gezdim Gördüm Vol.1

Ara sıra arkadaşlarım ile dışarıya çıkıyorum. Bu dışarı cikislarimda gittiğim yerleri de size anlatayım burada istedim. Dün akşam bir Mayıs nedeni ile bir kaç arkadaşım ile buluştum. Zaten 19.15'e kadar dersim vardı ondan sonra da dersten bir arkadaşım ile Mainz'e geçtik ve saat 20.00'de buluştuk. Bu güne kadar hiç gitmemiştim. Dükkânın adı Santiago.Küba esintileri var bu dükkanda.
Tam çarşının ortasında bulunan bir yan sokakta. Dışarıda da oturma seçeneği var ama dün buralar yağmurluydu efendim.

içeride oturduğumuz için içerinin duvarlarına bayıldım. Duvarlar gazete afişleri gibi süslenmiş. Fotoğraflar var. Yazılar var. Elinizi dokundurdugunuzda girintili çıkıntılı.


Rodano dedikleri bir hamur parçası yedim. Kocaman hamurun içini dolduruyorlar ve birlikte pişiriyorlar. Bir nevi dev sigara böreği diyebiliriz. Ton balıklı olanından aldım. Tüm gün fazla bir şey yemediğim için bitirebildim ama öncesinde yemek yemiş olsaydım kesinlikle bitiremezdim. O kadar doyurucuydu.

Ödeme yapmak istediğimde garsona kart ile ödeyeceğim dediğimde ya benimle gelin yada bankamatik kartınızı bana verin dedi. Var mi lan bende öyle bir göz. Tabi ki bende sizinle geleceğim dedim. Sonra bana sadece şifrenizi girerek ödeme yaparsanız kabul ederim, imza ile değil dedi. Bende acı acı gülümsedim.
A be canım sen şifre ile yada imza ile ödeme yapılma şekli tamamen sende bulunan alete bağlı, sen bunu bilmiyorsun tabi ki. Beni böyle uyuz edince bahsiste vermedim. Hadi yallah dedim.
Not: Fotoğraflar Google amcadan alıntıdır çünkü benim cektiklerim ışıklandırma yüzünden hiç güzel olmamış.
Not Not: Az sonra kendi blogumda da son okuduğum kitabı anlatacağım. Bana da ugrayin.

Ahu Kader
Iny(A)hu'dan masallar dinlediniz. Esen kalin.